Mart ayının kültür ve sanat gelişmelerini okumak için tıklayın.
29 Şubat 2024
9. İstanbul Publishing Fellowship programı 5-7 Mart 2024 tarihlerinde gerçekleştirilecek.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Gençlik Örgütleri Forumu (GoFor)’nun “farklı cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği haklarını güvence altına almayı” da içeren Gençlik Hakları Sözleşmesi’ne imza attı. GoFor’un internet sitesinde Özel’le yapılan görüşmeden de ayrıntılar yer aldı. Buna göre Özel, “CHP adaylarını sözleşmeyi imzalamaya teşvik edeceğini ifade ederek gençlik politikalarına dair 57 üye örgütüyle birlikte GoFor ile çalışma sözü verdi.”
Her yıl Ali İsmail Korkmaz Vakfı (ALİKEV) tarafından hayata geçirilen hibe ve kapasite güçlendirme destek programı olan Genç Sanatçı Fonu’nun 2024 başvuruları açıldı. Avrupa Birliği tarafından fonlanan proje hakkında bilgi almak için tıklayın.
27 Şubat 2024
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Akif Ersoy, Muğla’nın Yatağan ilçesindeki Stratonikeia Antik Kenti’nde düzenlenen programda, “Geleceğe Miras Stratonikeia-Lagina-Labranda” projesini tanıttı.
26 Şubat 2024
Kültür ve Turizm Bakanlığı “Genç Sanat: 10. Güncel Sanat Proje Yarışması”nı duyurdu.
Duyuruya göre “Yarışmanın bir ay sürecek olan başvuruları 19 Ağustos’ta başlayacak. Sanatçılar başvurularını e-devlet bağlantılı internet adresinden çevrim içi olarak yapacak. Yarışmanın şartnamesi de aynı adreste yer alacak.”
İstanbul bu hafta, geniş bir yelpazede konser, sergi, tiyatro ve performanslara sahne olacak. Detaylı bilgi için tıklayın.
23 Şubat 2024
İbn Haldun Üniversitesi “Filistin ve Küresel İlişkilerin Geleceği” başlıklı bir Filistin Sempozyumu düzenliyor.
Açılış konuşmalarını Filistin Devleti İngiltere Büyükelçisi Husam Zomlot, Siyaset Bilimi ve Antropoloji Profesörü Mahmood Mamdani ve Dr. Mads Gilbert’in, kapanış konuşmasını ise Antropoloji Profesörü Talal Asad’ın yapacağı sempozyum kapsamında düzenlenecek 6 oturumda uzman isimler çeşitli açılardan “Filistin ve Küresel İlişkilerin Geleceği”ni masaya yatıracak.
İzlemek için tıklayın.
Resmi Gazete‘de yayımlanan karara göre Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğüne senarist ve yapımcı Birol Güven atandı.
22 Şubat 2024
Hasan Hüseyin Çağıran yazdı:
Türkiye, sorunlarını çözme düzlüğüne çıkabilmiş değil. 100 yılını geride bırakmış bir Cumhuriyet olarak, ne üzücü ki, henüz sorunlarını açık teşhisten kaçıran bir akıl ile yol alıyor. Açık teşhis, söz konusu akıl için bir müdânâ anlamını taşıyor. Geçmişe dönük bir borç yükünün altına girmemek için 100 yılın yanlışlarını doğrulatacak bir siyaset ihdas ediliyor. Tedavüldeki, dünün yanlışlarını bugünün yanlışlarıyla temize çeken bir siyaset. Bu sebeple Türkiye’de geçer akçe, sorunları çözmek yerine belirli süreçler dahilinde kâra tahvil etme yaklaşımıdır. Siyaset kalpazanları, baştan yanlış iliklenen düğmeleri “ortak değer” olarak vazetmeye memur, üretilen hastalıklı insan tipi rıza üretimine yönelik olarak araçsallaştırılan değerleri içselleştirdiği oranda millî ve makbul.
Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e İstanbul Tekkelerinin Bilgi Üretimindeki Rolü” başlıklı konuşmanın duyurusunu yaptı:
Bilim-Tarih-Toplum Konuşmaları serisinde ikinci konuğumuz Prof. Dr. Mustafa Koç’tan Osmanlı’dan Cumhuriyet’e İstanbul Tekkelerinin Bilgi Üretimindeki Rolü başlıklı konuşmasını dinleyeceğiz.
Tarih: 26 Şubat 2024 Pazartesi
Saat: 17:00
Yer: FSMVÜ Ayasofya Yerleşkesi
21 Şubat 2024
Uluslararası Anadil Günü sebebiyle DEM Partisi Mardin milletvekili Beritan Güneş Altın ve CHP Rize milletvekili Tahsin Ocaklı, kendi anadillerinde konuşma yapmak istediler. MHP’li Meclis Başkanvekili Celal Adan, Altın’ın Kürtçe ve Ocaklı’nın Lazca konuşması sırasında mikrofonların seslerini kapattı. Adan, Anayasanın 3. maddesini gerekçe gösterdi ve “sesi sistem kesiyor” açıklamasını yaptı.
HÜDAPAR Sözcüsü ve Batman Milletvekili Serkan Ramanlı yaşananları şu şekilde yorumladı:
Başörtüsü yasağını savunurken de “Türkiye laik bir ülkedir, Anayasa’da laiklik ilkesi olduğu sürece başörtüsü serbest olamaz.” diyorlardı. Ne oldu?
Şimdi aynı şeyi benzer gerekçelerle milyonlarca insanın anadili olan Kürtçe için söylediler. Lazca da nasibini aldı.
Belli ki inanarak söylüyorlar.
Ama inandıkları şey yanlış.
Anlayacaklar.
Anlatacağız.
AK Parti Milletvekili Ayşe Böhürler ise X hesabından şu paylaşımı yaptı:
Bugün Dünya Anadil Günü.
Hepimizin evinde ailesinden duyarak büyüdüğü bir anadil var. Anadolu tarih boyunca bu yönden çeşitliliği ile zengin bir mozaik olmuş, bugün de bu zenginlik ile iftihar ediyoruz.
Ancak bir milletin bir araya gelmesi ve bir ortak payda yaratmasının en temel parçalarından biri de dildir. Fransızca olmadan Fransa, İngilizce olmadan İngiltere düşünülemez. İş hayatından, eğitim hayatına, sosyal yaşamdan kamu idaresine ortak paydamız Türkçe’ye sıkı sıkıya sarılmak durumundayız.
Kimsenin evinde konuştuğu anadiline karışmak gibi bir hakkımız yok ama ortak resmi dilimiz olmadan milletin ve devletin varolabileceğini iddia eden, niyeti milleti ve devleti felç etmek olan işgüzarlara da alan bırakamayacağız.
Anadil günümüz kutlu olsun.
Eski AK Parti Milletvekili Abdurrahman Kurt ise Böhürler’in paylaşımını alıntılayarak şu yorumu yaptı:
Komik olmuş be :))
Evimizde konuşalım ama çarşıda pazarda hastanede konuşmayalım yani gönüllü asimile olalım ki anca birlik oluruz değil mi???
Rum 23
Hucurat 13
Tekrar okuyayım belki ben yanlış anlamışım. O zaman işgüzarlık yapmayız böylece:)
Hayko Bağdat yazdı: “Türkiye’de 100 yıldır Ermenilerin, Rumların ve Musevilerin anadilde eğitim hakkı vardır ama Kürtlerin yoktur.“
100 yıldır Ermenilerin, Rumların ve Musevilerin anadilde eğitim hakkı vardır bu ülkede. Bu hak, Türk Devleti’nin kurucu metni olan Lozan Anlaşmasında yazar ve kesintisiz olarak uygulanmıştır. (Süryaniler bu anlaşmanın dışında olarak kabul edilmiş ve çok büyük baskılara maruz kalmıştır)
Yani dostlar Türk Devlet aklı anadilin ne demek olduğunu bilen, vatandaşları için ideal bir anadilde eğitim modeli geliştirmiş, bunu sorunsuzca uygulayan, yüzbinlerce öğrencinin bu okullardan mezun olduğu ve toplumda kıymetli yerlere geldiği bir tecrübeye sahiptir.
Türkiye Cumhuriyeti anadilde eğitim konusunda dünyanın en tecrübeli ülkelerinden birisidir. Tam 100 yıldır geliştirdiği ve uyguladığı metot ile bir örnek teşkil etmektedir. 2024 dünyasında üniter devletlerin anadilde eğitim gibi bir sorunları kalmamıştır. Pek çok ülkede pek çok yöntem ile diller korunmaktadır.
İSTANBUL’daki sanat fuarlarına bir yenisi eklendi ve 24 çağdaş sanat galerisi bir araya gelerek kendi organizasyonlarını gerçekleştirdi.
Bir arada olmanın gücüyle dayanışma odaklı bir sergileme modelini benimsediklerini belirten galeriler, etkinliğin benzer düşünce ve beklentilerle yola çıkarak, birlikte ve eşitlikçi bir sanat ortamında sergi yapma arzusuyla şekillendiğinin altını çiziyorlar. Bu yüzden de ekinliğe katılım ücretsiz yapılmış.
İki günlük basın ve ön izlemeden sonra genel ziyarete bugün açılan ve 25 Şubat tarihine kadar devam edecek olan Art Show: Galeriler Buluşması The Ritz-Carlton Residences’da ziyeret edilebilir.
Katılımcı Galeriler: Ambidexter, Anna Laudel, Art On İstanbul, artSümer, Bosfor,
BüroSARIGEDİK, C.A.M Galeri, Ferda Art Platform, Galeri 77, Galeri Nev İstanbul,
GALERIST, KAIROS, Martch Art Project, MERKUR, Öktem Aykut, PG Art Gallery, Pilot,
Pi Artworks, PILEVNELI, Rıdvan Kuday Gallery, Sanatorium, THE PILL, Versus Art
Project, x-ist.
‘Italo Calvino 100+1 Yaşında!’ Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi’nde ziyarete açılıyor. Sergi 23 Şubat – 22 Mart tarihleri arasında görülebilir.
20 Şubat 2024
‘Qral û Travis’ adlı Kürtçe tiyatro oyunu 16 Şubat 2024’te Şişli’de Cemil Candaş Kültür Merkezi’nde izleyiciyle buluşmasına bir saat kala Şişli Kaymakamlığınca (Kaymakam Ahmet Gazi Kaya) gerekçe gösterilmeksizin yasaklandı. Oyunun 24 Aralık 2023’te sahnelendiği ve yeni gösterim için bilet satışlarının da gerçekleştirildiği öğrenildi. Saat 20.00’de sahneleyecekleri oyuna hazırlanan tiyatro ekibine, saat 17.15’te yazılı bir genelgeyle oyunun sahnelenemeyeceği iletildi. Yasak kararının ardından salonda yapılmak istenen protestoya ise güvenlik güçlerinin izin vermediği belirtildi.
AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi ve 25. ve 26.Dönem milletvekili Orhan Miroğlu yaptığı açıklamada “Yasağın Bakanlığın bilgisi dahilinde olmadığını öğrendim. Bakanlık yetkilisi İstanbul Valiliğine bir dilekçe verilerek yasağa itiraz edilmesi halinde yasağın kalkacağını ve oyunun İstanbul’da serbestçe oynanabileceğini” ifade etti.
Ahmet Hakan 18 Şubat’ta Hürriyet yayımlanan yazısında “Böyle bir ülkede bu yasak, tam bir saçmalık. Bu yasağa son vermek, bir saçmalığa son vermek anlamına gelecektir.” derken 19 Şubat’taki yazısında da “İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da “Böyle yasak olmaz” demiş. Derhal yasak kararı, ortadan kaldırılmış. Söz konusu Kürtçe tiyatro oyunu, Şişli’de sahnelenecekmiş.” ifadelerine yer verdi.
Gazete Duvar’dan Hamza Aktan ise 20 Şubat tarihli yazısında şunları ifade etti:
Ahmet Hakan da sağ olsun yasağı saçma bulduğunu yazdı ki, ertesi gün İçişleri Bakanlığı’ndan arandığını ve yasağın kaldırıldığını müjdeledi. Böylece anladık ki Kürtçenin kamusal alanda kullanımı birkaç insaflı müminin vicdanına terkedilmiş durumda. Bu müminler de araya girmese kaymakamlık ve valilikler gerekçe sunma zahmetine de girmeden oyunları, etkinlikleri yasaklayabiliyor. Kürtçenin durumu bu haliyle, yüksek yerlerde bir tanıdığı sayesinde tahliye edilmeyi bekleyen tutuklulara benzemeye başladı. O tanıdıklar ilgilenme zahmetine katlanırsa tahliye olacak, yoksa haklı veya haksız tutuklu kalmaya devam edecek.
…
Oysa anadil, kimsenin iyi niyeti, minneti, ricası, araya girmesiyle kullanılacak bir araç veya hak değildir. Temel insan hakları ya hiçbir şekilde engellenemeyecek biçimde korumaya alınır, yasal ve anayasal güvence sağlanır, ya da bugünkü haliyle keyfi uygulamalara ve idarecilerin insafına terkedilir. Allah Ahmet Hakan’dan razı olsun, bu defa kendisi zahmet etti, iyilik etti ve yasağı kaldırttı. Ancak başka sefere zahmet etmesin, onun veya başkasının ricasıyla verilecek bir izin de hak da olmaz olsun.
15 Şubat 2024
Ömer Türker: “Açıkçası hala modern dönemde karşılaştığımız sorunları İslam düşünce geleneklerinden hareketle değerlendirme noktasına varamadığımız kanaatindeyim.”
Prof. Dr. Türker’in Yeni Şafak kitap ekinde çıkan söyleşisini okumak için tıklayın.
Hülya Koçyiğit, HDP binası önünde evlat nöbeti tutan Diyarbakır annelerine destek ziyaretinde bulundu.
14 Şubat 2024
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır’ın başkenti Kahire’deki resmi temaslarının ardından İmam Şafii‘nin türbesini ziyaret etti.
Türbede dua edip yetkililerden bilgi alan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’a, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve eşi de eşlik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Kasım 2016‘da da Özbekistan ziyareti kapsamında İmam Maturidi‘nin türbesini ziyaret etmiş ve ardından Hakan Fidan ve Hulusi Akar ile birlikte Tillâ-Kârî Medresesi’nin önünde fotoğraf vermişti.
Söz konusu fotoğraf 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orgeneral Akar ve MİT Müsteşarı Fidan’ın ilk kez birlikte aynı fotoğrafta yer alması bakımından da farklı değerlendirmelere konu olmuştu.
İLEM, İnsani Disiplinlerde Yeni Kavram Arayışları Çalıştayı’nın duyurusunu yaptı.
Duyuruda şu ifadelere yer verildi:
İLEM İhtisas Çalışmaları bünyesinde gerçekleşecek çalıştayda İnsan disiplinlerinin alt dallarını oluşturan farklı bilimlerin araştırma konularında yaşanan kavram arayışlarını gündeme getirilecek ve bu arayışların akademide hangi boşlukları doldurmasının beklenildiği tartışılacaktır.
17 Şubat 2024 tarihinde İLEM Kütüphane Binası’nda gerçekleştirilecek programın detayları için tıklayın.
“Yeni tartışma: Kampüsler kimin?”, Reha Çalışlar yazdı:
Eskinin katı duvarlarının daha da buharlaşması, yüksek ihtimal. Pink Floyd’un, eğitim sistemini eleştiren “The Wall” şarkısında anlatılan o duvar, artık bizde de yıkılabilir. Ama öğrenciler tarafından değil. Bazı öğrenciler, duvarı rektörden daha fazla sahiplenseler de bir halk dalgası, üniversitelerin duvarına dayanmış durumda ve içeri girmek istiyor. Bu dalgayı oluşturan halkın bazı davranışlarını sevmeyebiliriz, rahatsız olabiliriz ama bu dalgayı durdurmak zor.
İstanbul Üniversitesi‘nin sosyal medya mecralarında tartışma yaratan fotoğraflar üzerine “Açık Kapı-Açık Bilim” konsepti üzerine yaptığı paylaşımlar şu şekilde:
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, konuşmasında Karacaoğlan‘ın şiirinden bestelenen “Var Git Ölüm”ün bir icrasını kürsüde açtı ve ağladı. Telefondan dinlettiği şarkının ardından Akşener, “Niçin hep garipler kaçamıyor!” diye haykırarak konuşmasını noktaladı.
Karacoğlan’ın şiiri şu şekilde:
Ölüm ardıma düşüp de yorulma
Var git ölüm bir zaman da gene gel
Akıbet alırsın komazsın beni
Var git ölüm bir zaman da gene gelŞöyle bir vakitler yiyip içerken
Yiyip içip yaylalarda gezerken
Gene mi geldin ben senden kaçarken
Var git ölüm bir zaman gene gelÇıkıp boz kurtlayın ulaşamadım
Yalan dünya sana çıkışamadım
Eşimle dostumla buluşamadım
Var git ölüm bir zaman da gene gelKarac’oğlan der ki derdim pek beter
Bahçede bülbüller şakıyıp öter
Anayı atayı dün aldın yeter
Var git ölüm bir zaman gene gel
Şiirin okunduğu vasatı ortaya çıkaran kronoloji ise şu şekilde:
İYİ Parti’de 14 Mayıs 2023 seçimlerinden önce başlayan ve sonrasında da ivmelenerek devam eden istifa dalgasının rengi İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır’a taciz suçlaması yöneltilerek ve Dikbayır’ın İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in imzasıyla ve kesin ihraç talebiyle disipline sevk edilmesiyle değişmişti. Dahası Dikbayır’a yönelik iddiaların uzun süre İYİ Parti tarafından sümenaltı edildiğini gösteren haberler de söz konusu olmuştu.
Ardından Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, “Evi camdan olanlar başkasının evini taşlamayacak” diyerek Akşener’in, aile fertlerinin ve özel kalem müdürünün banka hesaplarını inceletmek ve belediyelerle akçeli ilişkilere girmek başta olmak üzere farklı başlıklarda konuları gündeme getirmiş ve suç duyurusunda bulunmuştu.
Vaktiyle “Gerçekten kan akrabam. Onun babaannesi benim halamdı. O da bana hala diyor. Kuzenler kavuştuk” dediği Dikbayır’ın aile/parti içi ifşaatları ve seçim sonuçlarındaki hissesi sebebiyle yoğun eleştirilerin hedefi olan Meral Akşener savunmasını “karşılarında Teoman Koman‘ın öğrencisi var, el mi yaman bey mi yaman hep beraber göreceğiz” diyerek yapmıştı.
13 Şubat 2024
Mustafa Kara‘nın yeni kitabı Bu Son Fasıldır Ey Ömrüm yayımlandı.
Dergah Yayınları etiketiyle yayımlanan kitabın arka kapak yazısı şu şekilde:
On beş asırlık tasavvuf tarihi içinde Cumhuriyet dönemi elbette hususi bir yere sahiptir. Tasavvufi hayat açısından Aralık 1925 tarihi bir dönüm noktası olmuş, yüzyıllardır var olan tekkeler kapanmış, İstiklal Harbinin lojistik kaynaklarından biri olan dergahlar sırlanmıştır. İlk meclisin açılışında ziyaret edilen Hacı Bayram Veli’nin türbesiyle birlikte bütün türbelere kilit vurulmuştur. Şeyh, derviş, mürid, halife, çelebi, dede, baba gibi terimlerin kullanılması dahi yasaklanmış, tasavvufla ilgili neşriyata da uzun süre ara verilmiştir.
Yüzyıllardan beri akıp gelen bu nehrin önüne konan set ne kadar dayanabilecekti? Bir başka ifade ile nehir yatağını aradığında nasıl bir çözüm bulunacaktı? Makale ve inceleme yazılarının bir araya getirildiği bu eserinde Mustafa Kara; Cumhuriyet döneminde tasavvuf kültürü ve neşvesini, gerek kurduğu gönül halkalarıyla gerekse yazdığı metinlerle yaşatan şahsiyetlere odaklanmaktadır.
Nakşî şeyhi Abdülaziz Bekkine’nin irşadıyla girdiği tasavvuf âleminin güzelliklerini felsefî kültürüyle mayalayarak yeni bir düşünce ve dil kuran Nurettin Topçu ve Hareket çevresi ile bu dönemin kapısını aralıyor. Evinde, gönül kozasını örerken kurduğu sohbet halkası ile okuduklarını, duyduklarını, düşündüklerini talip olanlara aktaran Abdülaziz Mecdi Efendi; dergahların kapısına kilit vurulduğu yıllarda Fususû’l-hikem’i şerh eden Ahmed Avni Konuk; tekke psikolojisinin iş hayatıyla olan rabıtasına dikkat çeken Sabri Ülgener; tasavvuf ve tarikat dünyasıyla çocukken kurduğu bağı yıllar sonra Melâmilik ve Melâmiler adlı teziyle güçlendiren Abdülbaki Gölpınarlı bu kitabı süsleyen şahsiyetler arasında.
Kitabı incelemek için tıklayın.
12 Şubat 2024
Üstün İnanç, 87 yaşında vefat etti.
Gökhan Özcan yazdı:
En önemli işlerimizden biri İsrail’i doğrudan ya da dolaylı olarak destekleyen mal ve ürünleri, şirket ve markaları boykot etmek ve boykotu yaygınlaştırmak üzere teşhir etmektir. Boykotlar dünyayla entegre biçimde ilerliyor ve gerçekten işe yarıyor. Sadece bugünlerde değil, daimi şekilde bu mal ve ürünleri hayatımızdan çıkaracağız.
9. Üsküdar Kitap Fuarı 16-25 Şubat tarihleri arasında Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
Sosyal medya hesabından yapılan duyuruda Fuar’ın 120 yayınevi, 550 yazar ve 750 etkinliğe ev sahipliği yapacağı ve 16 Şubat Cuma saat 10.00’da kitapseverler ile buluşacağı ifade edildi.
9. Üsküdar Kitap Fuarı programına ulaşmak için tıklayın.
Cem Erciyes yazdı: “Birbiri ardına, İstanbul temalı sergiler açılıyor. Bu sergilerin ortak özelliği yılların birikimine dayanıyor olmaları.”
Yazıda zikredilen sergiler şunlar:
Meşher’de açılan ‘Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar’ sergisi 20 Eylül 2023’te açıldı ve 26 Mayıs’a kadar gezilebilecek. ‘Tam Yerinden, İstanbul’a Panoramik Bakışın Tarihi’ adlı sergi ise Pera Müzesi’nde 26 Ekim 2023’te açıldı; 24 Mart’ta sona erecek. İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nde 29 Ekim’de açılan ‘İstanbul’un Resmi’ adlı ‘süreli’ sergi ise daha uzun zaman açık kalacak gibi görünüyor.
Doğrudan İstanbul imgesine, kentin resimlerine ve fotoğraflarına odaklanan bu sergilere içerdiği İstanbul görselleri, bilgi ve belgeleri bakımından iki serginin daha eklenebileceğini düşünüyorum: Salt Galata’da Ekim ayında sona eren Reşad Ekrem Koçu İstanbul Ansiklopedisi Arşivi sergisi ‘Başka Kayda Rastlanmadı’ ile Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi, ANAMED’in galerisinde açılan ‘Türkiye’de Bizans Çalışmalarının Serüveni’ (31 Mart’a kadar açık).
11 Şubat 2024
Çin’in İstanbul Başkonsolosu Cui Wei yaptığı konuşmada Doğu Türkistan’daki Müslümanları “hasta”, yürütülen sistematik soykırım politikasını ise “bir eğitim modeli” olarak takdim etti:
Bazı kırsal bölgeler yasa dışı imamlar orada küçük bölgelerde padişah gibi yönetiyor bölgeyi. Orada insanların beyni yıkanıyor. Böyle bir durumda bu radikalizm düşüncesinden etkilenenlerin beyinleri hastalandı. Bu hastalığın iyileştirilmesi için o okulları kurduk. Oraya gönüllü olarak, yasaya göre, kontratlı şekilde üç şeyi öğreniyorlar. Birincisi Çince. Bir kişi, bir ülkenin vatandaşı, o ülkenin resmi dilini bilmemesi …* bir şeydir. İkincisi yasayı öğrenmek. Yani yasa hiç bilmediği zaman kolay kolay radikalizm düşüncesi tarafından etkileniyor. Başkasını öldürüyor. Dinden dolayı. Yanlış dinden dolayı. Din doğrudur. Ama onlar yanlış bir şekilde etkilendi. Üçüncüsü meslek yeteneği öğrenmek. Mesleke yeteneği olmayınca o kendi kendini beslemeyen bir şekilde oluyor. Kendi kendine sosyal yaşamına dönemiyor. O okullarda sadece bu üç şeyi öğreniyorlar.
* Bu noktada söylediği tam anlaşılmıyor. Belki: “takdir edilmeyen” veya “tahammül edilemeyen”
Futbolcu Kerem Aktürkoğlu ise Çin’in İstanbul Başkonsolosu Cui Wei’nin açıklamalarına X hesabından yaptığı paylaşımla tepki gösterdi.
Hastalıklı olan onların beyinleri değil; hastalıklı olan, insanları ailelerinden zorla koparıp toplama kamplarına götüren soykırımcı zihniyet. #UyghurGenocide
Füruzan 85 yaşında vefat etti.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ISBN sayısındaki artışa dikkat çekti.
Kültür ve Turizm Bakanlığınca 2023 yılında ISBN tahsis edilen kitap başlığı sayısı 99 bin 25’e yükseldi. Bu sayı bir önceki yıl 83 bin 653 olmuştu.
Üretilen toplam başlık sayısı içerisindeki e-kitapların sayısında da dikkat çekici bir artış yaşandı.
Bir önceki yıl 14 bin 182 olan ISBN tahsis edilen e-kitap miktarı 2023’de rekor bir artış ile 27 bin 427’ye ulaştı.
Vatandaşların dijital formatlardaki yayınlara erişimi için hizmete sunulan e-kitabım ile kitap+ gibi mobil uygulamaların hayata geçirilmeye başladığı 2020 yılında 9 bin 936 olan e-kitap başlığı sayısı 2023’de yüzde 176 artışla 27 bin 427 oldu.
Kültür ve Turizm Bakanlığının dijital formatlardaki kitaplara vatandaşların ücretsiz erişimini sağladığı mobil e-yayın uygulamaları ile yayıncılardan kitap satın alımı ve kiralaması yapılarak yayıncılık sektörüne önemli bir maddi destek sağlanıyor.
10 Şubat 2024
Hikmet Barutçugil “Özbekler Tekkesi’nde Ebru Geleneği” üzerine konuştu.
“Sosyokültürel, Tarihi ve Dini Boyutlarıyla Sultantepe Özbekler Tekkesi Projesi” kapsamında Sultantepe Özbekler Tekkesi’nde gerçekleştirilen program, konferans serisinin dördüncüsü olarak gerçekleştirildi.
Barutçugil konuşmasında tekke-sanat ilişkisine, ebru geleneğine ve Şeyh İbrahim Edhem Efendi, Necmeddin Okyay gibi isimlerin ebru sanatındaki yerine değindi. “Letafet” ve “estetik” kavramlarını tahlil ederek İslâm sanatlarının yapısı ile Batı sanatlarının yapısı arasındaki farklara işaret etti. Barutçugil ayrıca ebru sanatına olan ilginin artmasını, farklı eğitim kademelerinde ders olarak ebruya yer verilmesini “ebru ayağa düştü” şeklinde eleştirmenin yanlış olduğunu, gelecek nesillerin ebru sanatıyla erken yaşlarda tanışmasının kıymetli olduğunu ifade etti. Program, Barutçugil’in katılımcılardan gelen soruları cevaplamasıyla tamamlandı.
9 Şubat 2024
Küre Yayınları Fransız Üniversitelerinin Uzun Yürüyüşü adlı kitapla “Yükseköğrenim Çalışmaları” serisinde 13. kitaba ulaştıklarını duyurdu.
8 Şubat 2024
TRT World, ‘True colours’ (Gerçek renkler) isminde hazırladığı LGBTİ+ endüstrisinin eleştirel bir tahlilini yapan belgeselin fragmanını yayınladı.
Nokta Kitap, Türkiye’nin yüz yılına odaklanan beş kitaplık yeni bir serinin duyurusunu yaptı.
Lütfi Sunar’ın dizi editörlüğünü üstlendiği çalışmalar şu şekilde: Türk Siyasal Hayatı, Yüksek Öğretim, Kültür ve Sanat, Sivil Toplum, Sosyal Politikalar.
Editörlüğünü Osman Ülker’in üstlendiği Kültür ve Sanat kitabında yer alan makale başlıkları ise şu şekilde:
Kültürel Kopuş ve Yeniden Keşif Bağlamında Geleneksel Türk Sanatlarının Serencamı, Görsel Sanatlar Retrospektifi, Türkiye’de Müziğin Yüzyılı, Beyaz Perdeyi Aralamak: Cumhuriyet Dönemi Türk Sineması, Gelenekten Moderne: Türk Tiyatrosunun Serüveni, Türkiye’nin Kültür ve Sanat Kronolojisi.
7 Şubat 2024
Kurtuluş Kayalı, Birikim‘in Kemal Tahir sayısını değerlendirdi: Kemal Tahir’in edebi metinleri üzerine edebi eleştiri konusunda duraklama, duraklamanın ötesinde yazmama eylemi olağanüstü yaygın.”
Ketebe Yayınları, Şubat kitaplarını duyurdu.
Kitapların arasında Keith Dannemiller’ın İntifada, Jacques Derrida’nın Dillerin Hesabı, Kamil Eşfak Berki’nin İnsan İnsanın Yurdudur, Necmettin Şahinler’in Ahmed Yüksel Özemre ile Son Sohbet, Yan Lianke’nin Kurmacanın Keşfi, Leo Bersani ve Ulysse Dutoit’in Fakir Sanat, Adem Ölmez’in Osmanlı’da Maarif adlı eserleri yer alıyor.
Fakir Sanat adlı çalışmanın tanıtım yazısında şu ifadelere yer verildi:
Edebiyat, resim ve sinemadan üç büyük figürü, yani Samuel Beckett, Mark Rothko, Alain Resnais’yi yan yana getiren Fakir Sanat, yeni bir sanat hareketini tasvir eder. İncelenen yapıtlar esasında direniş eylemleridir; sanatın ahlaki ve epistemolojik otoritesini desteklemekten yana olan bir kültürün kendinden hoşnut tavrına hizmet etmeyi reddederler. Sanki okunmak istemeyen bir yazar, anlaşılmak istemeyen bir ressam ve bizi kımıldayamaz duruma getirmek için hareketi tasarlayan bir yönetmenle karşı karşıyayızdır. Edebiyat eleştirmeni Leo Bersani ve sinema eleştirmeni Ulysse Dutoit’nın bu parlak ve ufuk açan disiplinlerarası çalışması, modern sanatı anlamak için bir kılavuz niteliğinde…
07.02.2024 Çarşamba | 14.00 | Bülent Ecevit Üniversitesi Doç. Dr. Ali Arslan Konferans Salonu
Panel hakkındaki detaylar için tıklayın.
Uluslararası Venedik Bienali 20 Nisan ile 24 Kasım tarihleri arasında ‘Yabancılar Her Yerde’ temasıyla düzenlenecek. Listede Nil Yalter, Fahrelnissa Zeid, Güneş Terkol, Semiha Berksoy ve Pınar Öğrenci de yer alıyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) koordinasyonunu üstlendiği Venedik Bienali Türkiye Pavyonu’nda ise Gülsün Karamustafa’nın bienale özel üreteceği yeni bir eseri sergilenecek.
6 Şubat 2024
Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetinde olan ve 21 Ağustos 2020 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle cami statüsüne çevrilen İstanbul’daki Kariye Camii‘nde restorasyon çalışmalarında sona gelindi.
Kariye Camii’nin mayısta ibadete açılmasına yönelik çalışmaların başladığı, açılış tarihinin ise çalışmalar tamamlanınca bildirileceği ifade edildi.
5 Şubat 2024
Ömer Erdem’in tweeti:
Sezai Karakoç’un Moda’da , Hacı Hüssam Sok, 25 numarada bir süre kiracı olarak yaşadığı ev. Orta kat. Yakında kentsel dönüşümle başka çehreye bürünür. Burada görsel not olarak kalsın.
4 Şubat 2024
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, genel sanat yönetmenliği ve senaryo yazarlığını Yılmaz Erdoğan’ın üstlendiği İnci Taneleri’nin karakterlerinden Dilber’i gündeme getirdi:
Alper Gezeravcı kardeşimizin uzaya gittiği şu dönemde bir dizi vasıtasıyla Dilber karakterinin servis edilmesi de bir başka örtülemez çelişki ve zamanlama itibariyle manidar bir komplo emaresi taşımaktadır.
3 Şubat 2024
İKSV’nin 11’inci kültür politikaları raporu Türkiye’de Yerel Kültür Ekosistemi raporu yayımlandı.
Mart – Ekim 2023 tarihlerinde 12 şehirde 139 bilgi verenle yarı-yapılandırılmış derinlemesine görüşmeler, 30 farklı şehirden 157 katılımcıyla odak grup toplantıları, 406 çevrimiçi ve 1245 yüz yüze anket gerçekleştirilerek yapılan araştırmanın bulguları şu şekilde:
- Kent sakinlerinin yüzde 59’u, çevrimiçi ankete katılan belediye temsilcilerinin yüzde 62’si ve STK temsilcilerinin yüzde 18’i belediyelerin sağladığı kültür-sanat hizmetlerinin beklentilerini yeterince ya da kısmen karşıladığını ifade ediyor.
- Kent sakinlerine kültüre atfettikleri anlam sorulduğunda öne çıkan yanıtlar “gelenek” ve “görenek” oluyor.
- Anket bulgularına göre kent sakinlerinin yüzde 81’i kültürel etkinliklere arzu ettiğinden daha az katılıyor.
- Belediye temsilcileri, kültür-sanat etkinlikleri düzenlerken yaşadıkları en büyük sorunu yüzde 61 oranla, STK’lar ise yüzde 83’e oranında finansman bulmak olarak belirtiyor.
- STK’ların belediyelerle işbirliği arayışındaki temel motivasyonları maddi destek almak değil, yerel kültür politikalarında söz sahibi olmak. STK’ların yüzde 40’ı politika yapım aşamasında söz sahibi olmanın en büyük beklentileri olduğunu dile getiriyor.
- Belediye temsilcilerine göre, kültürel etkinliklerin programlanmasında yüzde 89 oranla, kültür politikalarının belirlenmesinde yüzde 91 oranla en etkili aktör belediye başkanları.
- STK temsilcilerinin yüzde 73’ü belediyelerle kurulan işbirliklerinde kişisel bağlantıların belirleyici olduğunu belirtiyor.
Türkiye’de Yerel Kültür Ekosistemi raporunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
2 Şubat 2024
Alev Alatlı vefat etti.
Alatlı’nın naaşı 3 Şubat’ta öğle namazına müteakip Eyüp Sultan Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından, Mihrişah Valide Sultan Haziresi’ne defnedildi.
Vefatının ardın Alatlı’nın Twitter/X hesabından yapılan “Nasihatimdir, vasiyetimdir” başlığı altında şu satırlara yer verildi:
Güneş her gün daha mütekâmil bir dünyaya doğmaz. Tarih ezelden ebede dümdüz uzanan doğrusal bir hat değil, devirli bir oluşumdur. Gün olur, en gerideki en öndekinden ileride olur. Aristarkus, Kopernik’e “zıpçıktı astrolog” diyen devrimci Martin Luter’den daha ilericidir. Ahmet Yesevi, Kadızade Mehmet’in çok ötesinde. Siz istihkâmlarınızı güçlendirin, zor zamanları fırsata çevirin. Benim yaşıma geldiğinizde, benim hiç olamadığım kadar hakîm, fehîm, müstakîm, emîn, mekîn ve metîn olun. Aziz ülkemize gelince, ille de bir şeye benzetecekseniz, her budağından sürgün atan salkım saçak bir böğürtlen çalısına benzeteceksiniz Türkiye’yi. Bir sürgünü çiçeğe dururken, diğerinin kurumakta, ötekinin meyve vermekte olduğunu görün. Tek bir sürgüne takılıp kalmayın, bütüne bakmayı adet edinin. Unutmayın ki düz akılla anlaşılmaz, pergele, cetvele gelmez, kendisine has bir kimliği vardır, Türkiye’nin. Batmaz. Batarsa, okyanuslar taşar. Mademki son temsilcileriyiz Gezegen’in iyiliği için yaşatılması elzem bir medeniyetin, bizi durduracak tek “gerçek”, soğuyan Güneş’in dünyamızı yarı yolda bırakması ihtimali olmalı.
ALEV ALATLI
1942 – 2024
29 Ocak 2024
İsmail Kara‘nın Resimli Cumhuriyet Din Kitabı üç ciltlik eseri yayımlandı.
Eserin tanım metninde “Cumhuriyet devrinde geniş mânada dinle alakalı meselelerin bütününü tasvir, tahlil ve tenkit eşliğinde ele alan, bugünü ve geleceği hesaba katarak bütün süreçleri kuvvet ve zaaflarıyla değerlendiren ilk büyük çalışma.” ifadelerine yer verildi.
5 Ocak 2024
Hüseyin Su Okur Sayfası yayın hayatına başladı: www.huseyinsu.net
Sitede “www.huseyinsu.net Hüseyin Su’nun edebiyat ve düşünce tarihimize katkılarının bir mecrada takip edilebilmesini temin etme ve dijital kaydını tutma amacıyla katılıma açık bir platform olarak kurulmuş bir okur girişimidir.” ifadelerine yer verildi.
1 Ocak 2024
gundem.hazirkita.net yayın hayatına başladı.
1 Yorum
Pingback: Kültür ve Sanat Gündemi | Mart