Bir astronot olmak isterdim
Gözlerine İngilizler ve Çocukları kadar bayrak doldurmak
Ama kalbimin içi yer çekiminin olmadığı bir ülkedir
Orada insanlar otofaji geçirir ve pamuk şekeri tarlalara uzanarak
Korkuluklardan bitmemiş mahsüller toplarlar
Ellerimin içi Kabil’in duvarlarına bakar
Seninle İkiz Kuleleri bombalarsak
Aşkımız son dakika haberi sayılarak caddelere yağar
Altın bir kubbenin altında kabuklarımızı yolarak
Kanlı ayda şarapnel parçaları toplarız
Londra Köprüsü düşerdi ve yakana bir öpücük bırakırdım
parmak uçlarımda
parmak uçlarımda
devrim veba gibi yayılıyor
tarihin yırtık sayfalarına
Senden bir parçamı kumarda
Sekiz milyona saydım
Çocuklarımız vardı paçalarımızda
Biz onlara kurşun asker masalını
Sıcacık ellerini tutarak anlattık
Annen beni hiçbir zaman sevmeyecek, biliyorum
Ne kadar çocuğumuz varsa sular altında kaldı.