

“Projeye Uygun” Bir Yapının Eyüpsultan’da Yarattığı Yıkım ve Muhtemel Sonuçları üzerine
Hasan Hüseyin Çağıran “projeye uygun” bir yapının Eyüpsultan’da yarattığı yıkım ve muhtemel sonuçları üzerine yazdı.
27 Aralık 1992’de İzmir’de doğdu. Lise eğitimini (Konya) Özel İsmail Kaya Lisesi’nde, üniversite eğitimini Gazi Üniversitesi’nde tamamladı. 2014’te Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek lisans eğitimini İbn Haldun Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde Heidegger’de varlık, hakikat ve sanat ilişkisi üzerine yazdığı tezle tamamladı. Aynı alanda doktora eğitimine devam ediyor. İlk şiir kitabı Kanımız Yerde Kaldı 2018’de, Ölüm Alışkanlığı (şiir) ise Mart 2022’de yayımlandı.
Hasan Hüseyin Çağıran “projeye uygun” bir yapının Eyüpsultan’da yarattığı yıkım ve muhtemel sonuçları üzerine yazdı.
Âtıl organlar için demokrasi
İstiyor temizlik işçileri
Görmemek mümkün değil
Ağzına kadar dolu kileri
Yani bu durum beni acıyla fark ettiğim ve kahrolduğum bir dünyanın çaresizine çevirmedi. Bilakis sorun arz eden beklentilerden uzaklaştırdı. Gösterilen ideallerin kararlı takipçisi olmaktan kurtardı. Bir sorun mu var, olabilir demeyi öğretti.
Türk’ün kendisini ve Türkiye’yi var eden inancını, varlığının tezahürü olan dilini, ezanını, tekbirini, tesettürünü, kimliğinin her bir zerresini sistematik olarak agora ve devlet iradesi dışına –çeşitli alanlarda gösterdikleri faaliyetlerle el birliğiyle– iterek nevzuhur, omurgasızlaştırılmış, ithal ve kırma ideoloji ve sözde değerlerle aşılayanlar (ve mahdumları) bir tarafta Türkiye’yi ve Türkçeyi hatırlıyor, diğer tarafta ise Türk’ü. İzlediğimiz eşine az rastlanır türden bir temsil.
Fakat şeytanlaştırılanın sahip olduğu imkanları geçtim, o imkanların tükürülmüş versiyonlarına bile sahip olma ihtimali o an içinde gözlerin kararmasına neden oluyor. Bu da adı konmamış bir tür demokratik mutabakat biçimi.
İnsan: bekleyerek ölen canlı türü. Beklemek, insanın ancak kendisine yapabileceği bir kötülük, ölmesi mukadder her şeye yapılan bir suni teneffüs.
Şairin dediği gibi, neler yapmadık şu vatan için!
Güzel ülkem. Ne çok tavşan ve ne çok şapka var.
Her geçen gün “katkı sunma” düşüncesinden uzaklaşıyorum. Herhangi bir şeye, anlamlı bir katkı sunma düşüncesinin kendi başına ifsat edici olduğunu düşünmekten kendimi alamıyorum çünkü.
Hocam anlaşılmadı açmanız gerekİnce bir nakış, hâkî bir yelekNerede başlar nerede biterDört kanatlı bir atın…