2
Bir çağın uğultusu
Üşüştü ayaklarına
Yürüdün bir uğultudan yalnızlığa
Saçların: bir açıdan bir acıya
Açılan bir İsa
Meryem! Bu sana nereden geldi
Bu sana
Kurulan sofrası aşkın
Kuruldun, dîvan durdun
Bu sana
Kelimeler: her biri uyanmış bir toprağa
Meyve tabakları yolun başında
Bir tat ve görüş yolun sonunda
Doğuştan köre, alacalıya
Bu sana nereden geldi Meryem
Anlat bana
21. yüzyıla
Ağzımda misket bombaları
Terk edilmiş topraklar ve kanlar
Çocuklar vuruyor kıyılarıma
Bu kaybın bana düşen izlerini
Yetecektir bir bakışın anlatmaya
Anlat oğluna
Onlara bakmayayım
Bir dil biriktirdim kendime çokça
Kanımdan ve adımdan: Beytüllahim’de
Konya’da Diyarbakır’da
Konuşmak istedi konuşamadı
Desinler bana da resmî kayıtlarda
Bu sana nereden geldi Meryem
Anlat bana
Adını anıyorum bütün kitaplarımda
Burada bir isyan kitabı
Rehberlik etti bütün yasalara
Kurumlandı baykuşlar toprağını unutmakla
Şan tuttu bayrak açan hafızasına
Hafızam: yakılmış evrak çantaları
Alınmış kararlar, devrilmiş masalar var orada
Tercüme şarkılara memur kulaklar
Personel koroları
Göz göze değince bitiyor
Yoklama fişleri, takip defterleri, makbuzlar
Anlaşılmadı
Anlatmıyor olanı
İktisadî, ticarî ve teknik münasebetleri düzenleyen
Uluslararası antlaşmalar
Bu, sana nereden geldi Meryem
Anlat
Anlayayım
Neydi uyanan sır kucağına
Şiirin ilk bölümünü okumak için tıklayın.
1 Yorum
Pingback: Meryem’in Şarkısı