Gölgen var, zeytin ağaçların
Zaman da terk ediyor yavaş yavaş ağırlığını
Yıllarını aldı yıllarını korkuların
Bitti dedin, artık acıtmayacak ayaklarımı çakıl taşları
Omuzlarıma değecek zeytin dalları
Sırtımda serinliği
Akdeniz rüzgarlarının
Sıcak sularda yıkadın uykularını
Bir süre hiç öne düşmedi başın
Birbiri ardına yükseldi bahçende şarkıların
Ne güzel dedin hayat
Hiç görmediğim kadar
Ah başım, bu sarhoşluk bu lezzet
Çözülen dizlerim ve ayak bağlarım
Size ihtiyacım kalmadı
Bundan sonrasında hayatın
Korktuğum kadar derin değilmiş
Yıllarca kenarında oturdum, bu deniz
Anladım, başımı döndürdü
Islanınca ayaklarım
Dedin, bak, ateşin yakmadığı şeyler de varmış
Huzur eteklerini toplayarak gelen güzeller gibi kapımda
Güneş sırlarını aldı getirdi
Hiç bilmediğim diyarların
Kaşlarını çatmayı bıraktın
Sana miras kalmasa da
Yüzünü güldürecek anılar ve festival havaları
Bu sefer oldu dedin bu sefer
Dökülmeyecek saçlarım
Ayaklarım çamura saplanmayacak
Ağrısı düşmeyecek başıma
Bir sonraki sabahın