Türkiye

Tahlil Defteri

Not Defteri [125-130]

Fakat tüm bu ilişkisellik ağı pratikte bir kelp-kağnı ilişkisinde düğümleniyor. Hani kelp kağnının gölgesinde yürürmüş de kağnının gölgesini kendi gölgesi sanırmış. Net bir teşhisle, devlet adına konuşmak ile kağnının gölgesini mutlak surette kendi bireysel varlığıyla ilişkilendirme aynı reçetenin konusudur.

Tahlil Defteri

Not Defteri [30-35]

“Kaderine terk etmek” gündelik kullanımda bir sevinci ihsas etmez, olumlu bir duruma işaret etmez. Ya neyi söyler bir şeyin kaderine terk edilmesi, bir tür yüzüne bakılmama durumunu, kimsesiz bırakılmayı söyler ve bu durumun ortaya çıkardığı ümitsiz tabloya dikkat çeker. Halbuki benimkisi bir ümit: Türkiye’nin kaderine terk edilmesini çok isterim.

Tahlil Defteri

Not Defteri [28-29]

Yani bu durum beni acıyla fark ettiğim ve kahrolduğum bir dünyanın çaresizine çevirmedi. Bilakis sorun arz eden beklentilerden uzaklaştırdı. Gösterilen ideallerin kararlı takipçisi olmaktan kurtardı. Bir sorun mu var, olabilir demeyi öğretti.

Tahlil Defteri

Beyazın Siyaha Üstünlüğü

Türkiye’de bugün beyazın siyaha üstünlüğünü savunan türden bir “toplumsal sağduyu” galebe çalmış durumda. Sağduyu yani doğruyu görme, hissetme ve buna göre doğru hükümler verme, doğruyu yanlıştan ayırma yeteneği, aklıselim dediğimiz şey, kirli demokratik teamüllerin ve kamuoyunun vasatını tayin ettiği bir şey bugün.

Tahlil Defteri

Bağlam

Bu sözlerim Başıöneeğilmeyenvatenseverler Birliğini, Sırttedavisiiçingecegündüzçalışançağdaşhekimler Derneğini, Yerdeğilyurtdayanışma Cemiyetini, Heroyunagelmeyençetinçevizler Sendikasını ve bilumum kravatlı veyahut röfleli fıstık ezmesini rahatsız edecek olsa da ben bu ülkede hala az tuzlu dil peynirini tulum peynirine tercih edenleri bütün güçlükleri göğüsleyerek ve ilk günkü kararlılığımla anlayışla karşılamamaya da devam edeceğim.